Terörden arındırılmış, güvenli
bir bölge için…
Necdet Buluz
“Fırat Kalkanı Operasyonu” ile Suriye’de El Bab’daki IŞİD’a büyük darbe indirildi. TSK’nın bu başarısını takdirle karşılıyoruz. Sınır güvenliğimiz ve terör tehdidine karşı başlatılan bu harekâtın kapsamının daha da genişleyebileceği ifade ediliyor. Hedef, terörden arındırılmış tam güvenli bölgenin oluşmasıdır.
Nitekim, Cumhurbaşkanı Erdoğan, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada masaya bir plan koyduklarını, müttefikimiz Amerika ile de oturup konuşarak, bu planın uygulanmasına çalışacaklarını söyledi. Erdoğan “Suriye’nin kuzeyindeki 4-5 bin kilometrekarelik alanda yerli halkın yaşayacağı, milli ordu kuracağı güvenli bir bölgenin oluşturulmasına çalışıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı’nın “El Bab’dan sonra da durmak yok. Bundan sonra da Münbiç ve Rakka var. Nihai hedef El Bab değil, bölgenin tamamen DEİŞ’ten temizlenmesidir” sözleri de dikkat çekti.
Biz, bu noktaya kadar itiraz etmiyoruz ve yapılanları da doğru buluyoruz. Geçmişte yazdığımız yazılarda da bunları yazdık.
Ancak, Suriye’de bizim için asıl tehlike PYD ve onun silahlı gücü YPG’dir.
Sorun, sadece IŞİD’ın temizlenmesi ise söyleyecek fazla bir şey bulamıyoruz.
PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG yapılanması ne olacak? Bu yapılanma ayakta kaldığı süre içinde PKK terörü de sona ermez. Amerika’nın, Batı’nın ve Rusya’nın desteklediği bu terör örgütü giderek güç kazanıyor ve Suriye’de yer ediniyor.
Bugüne kadar PYD konusunda bütün ısrarlarımıza ve beklentilerimize rağmen Amerika halen bu terör örgütüne silah yardımı yapıyor. TSK’nın envanterinde olmayan silahlar bile YPG güçlerince kullanılıyor. Bu silahlar aynı zamanda PKK’lıların da eline geçiyor.
Müttefikimiz Amerika, tüm tepkilerimize rağmen PYD’lilere şimdi de zırhlı araçlar vermeye başladı. PYD’nin elindeki tanklar ve ağır silahlar da daha önce Amerika tarafından bu örgüte verilmişti.
Şimdi Rusya da hem PKK, hem Suriye uzantısı YPG için “Bizim terör listemizde değiller” diyor.
Suriye’de terörden arındırılmış güvenli bölgenin oluşması için PYD’nin de kontrol altına alınması gerekiyor. Bu nasıl olacak? Olmadığı takdirde güvenli bölgenin oluşması mümkün mü?
Son gelen haberler, hiç de iç açıcı değil. El Bab’ta büyük başarı kazanan Mehmetçiğin daha da ilerlemesinin önünü kesebilmek için PYD güçlerinin Membiç’in etrafında kilometrelerce hendek kazmaya başladığı söyleniyor.
PYD/PKK terörist güçlerin arasında yabancı savaşçıların da bulunduğuna dair bilgiler geliyor.
Sıkıntı şurada:
PYD/YPG güçlerine Amerika, Batı ve Rusya destek verdiği sürece bu örgütle yapacağımız mücadelede destekçilerini karşımıza almış olmayacak mıyız?
Bu adımı nasıl atacağız?
“Fırat Kalkanı” ile başlayan operasyonlarda Amerika daha önce yaptığı uyarıda “20 kilometreden ileri gitmeyin ve PYD’ye dokunmayın” demişti.
Bizim için en büyük engel ve tehlike şu anda PYD olarak görünüyor.
Daha önceden de yazdığımız ve Ortadoğu uzmanlarınca da dile getirildiği gibi, “PYD yok edilmeden PKK terörü bitmez” görüşü bu noktada karşımıza çıkıyor.
Dikkat edilecek olursa terör örgütü PKK’nın siyasi uzantıları HDP’li milletvekillerinin çoğu “Biz sırtımızı PYD’ ye dayadık” diyerek bugün gelinen noktaya işaret ederek meydan okumaya kalkmadılar mı?
CIA Başkanı Pompeo’nun Ankara ziyaretinde de PKK/PYD konusunda Türkiye kaygılarını dile getiren bilgi ve belgeleri verilen brifingde bir kez daha dile getirmişti. Önemli olan Amerika’nın IŞİD’a olduğu kadar PYD konusuna da yaklaşımının ne olacağıdır.
Rakka Harekâtı olur mu?
Bunun çok büyük bir risk taşıdığı ortada. ABD, Rusya ve Esad rejimi ile ittifak kurmadan böyle bir harekâtın çok pahalıya mal olabileceği ve büyük kayıplar verebileceğimize de dikkat çekiliyor. Kaldı ki, böyle bir harekâttan da sonuç alamayacağımız ifade ediliyor.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz