Referandumda rüzgarın yönü…
Necdet Buluz
16 Nisan’da sandıklar kurulacak. Yeni anayasa için “evet” ya da “hayır” denilecek. İki cephede de şimdi kıyasıya bir yarış var. Ard arda yapılan kamuoyu araştırmaları sonucu şu an için bıçak sırtında gösteriyor. “Evet” cephesinin beklentilerinde bir sıkıntının varlığından da söz ediliyor.
Ortada bir seçim yok. Kamuoyu, geleceğinin ne şekilde yönetileceğine karar verecek. Bu nedenle yeni anayasa değişikliğinin ne getirip, ne götüreceğinin tam anlaşılabilmiş olmaması “kararsız” oyların % 20’lere tırmandığını gösteriyor.
Kamuoyu araştırma grubunun yetkilileri” Bize göre düğümü açacak olan bu kararsızların durumu olacak” diyor. Bu nedenle her iki cephe özellikle kararsız oyları etkilemeye çalışacak.
Yine kamuoyu araştırma grupları yetkilileri şu noktalara da dikkat çekiyor:
“Sandığa gidecek olanların evet mi, hayır mı oyu vereceği kafalarında şekillenmiş. Bunları fazla etkilemek mümkün değil. Kararsızlar çok fazla görünüyor. Bunlar içinde kararlı olanlar vara ama evet mi, hayır mı oyu vereceklerini söylemeye çekiniyorlar. Bu nedenle sağlıklı bir sonuç elde edemiyoruz.”
Geçenlerde Hürriyet Gazetesi’nde Abdulkadir Selvi, referandum konusunda yazdığı yazıda “Evet rüzgarı tersine döndü” diye yazdı. Bunun nedenlerini de sıraladı.
Daha önce SONAR Araştırma Grubu’nun patronu Hakan Bayraktar ile görüşmüştük. Bayraktar referandum ile ilgili görüşlerini aktarırken şu noktalara dikkat çekmişti, anımsatalım:
“Şu anda referandum sonuçlarını tahmin etmek zor. Bıçak sırtında görünüyor. Son haftaya girilirken daha net sonuçları elde etmek mümkün. Ancak söylemek istediğim konu, bundan sonra ortaya çıkabilecek her türlü olumsuzluk “evet” oylarının azalmasına neden olabilir. Terör, ekonomik durum bunların başında geliyor.”
Selvi’nin yazısına baktığımızda “evet” oylarında rüzgârın neden tersine döndüğünü daha net görebilmekteyiz. Selvi bu konuyu şu son olaylara bağlamış:
“1- ‘Hayır’ diyenlerin PKK, DAEŞ ve FETÖ’cü olarak gösterilmesi
2- KHK’larla akademisyenlerin ihracı.
3- Varlık Fonu tartışmaları.
4- Meral Akşener’in Çanakkale’de konuşturulmaması.
Bu gelişmeler tek adamlık, otoriterleşme gibi olumsuz algıları güçlendiren eylemler olarak görünüyor. AK Parti 2011 seçimlerinde benzer bir durum yaşamıştı. Kılıçdaroğlu üzerinden girilen soy sop tartışması oyları aşağıya çekmeye başlamıştı. Bu durumun tespit edilmesi üzerine Erdoğan söylemini değiştirip, kucaklayıcı bir dil kullanmış, ibre tersine dönmüştü. “
SONAR’ın patronu Bayraktar’ın “Her olumsuzluk hayır oylarını aşağı çeker” açıklamasının rüzgârın ters esmesine neden olduğu da bu şekilde ortaya çıkmış oluyor.
Referanduma daha 2 ay var. Bu süre içinde neler değişir, ne gibi gelişmeler olur bilemiyoruz. Hükümet kanadının ard arda yaptığı bazı ekonomik iyileştirmeler var. Bunlar sonucu nasıl etkiler bu konuda da henüz olumlu ya da olumsuz veriler elde edilemedi.
Sorun hiç kuşkusuz bu kadarla da sınırlı kalmayabilir.
Sandıklardan “evet” çıkması için MHP’nin tabanının tavrı çok önemli. MHP Genel Başkanı “Taban “evet” oyu verecek” diyor ama anketler bunun tam tersini söylüyor.
Kürt oylarının da referandumu etkileyeceği biliniyor.
Bunun dışında en önemli konu AK Parti içindeki % 9 oranındaki kitlenin oylarının renginin hala belirsiz olmasıdır. Yapılan açıklamalarda AK Parti tabanının tamamının “evet” oyu vermeyeceği görünüyor. AK Parti kurmaylarının bu olumsuzluğu gidermek için olağanüstü bir çalışma içine gireceklerine de dikkat çekiliyor.
Şurası da unutulmamalıdır:
Cumhurbaşkanı henüz sahaya inmedi. Erdoğan’ın sahaya inmesi ile ibrenin değişebileceği düşünülüyor. Cumhurbaşkanı da son gelen araştırmalardan sonra yaptığı açıklamada buna vurgu yapmıştı.
Sahaya inecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Evet” için destek isteyecek ama konuşmasında “Hayır”ı da anlatacak, kimlerin, neden “Hayır” dediğini vurgulayacak, güven ve istikrar vurgusu yapacak.
Erdoğan’ın başta büyükşehirler olmak üzere en az 30 ile gitmesi bekleniyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlatacak olan Erdoğan, “tek adamlık” eleştirilerine de yanıt verecek. İlk adımın 2007 referandumu ile atıldığını, devamının 2010’daki cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ile geldiğini söyleyecek olan Erdoğan, yapılan değişiklikle bu adımının tamamlanacağını anlatacak.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz