Terörün destekçileri…

Necdet Buluz

Terörle ilgili yazılarımızda “Terör dış destekli olduğu süre içinde bu konuda atılan adımların başarı şansı azdır” demiştik. Bugün, terörle mücadelede çevremize baktığımızda başta Amerika ve Almanya olmak üzere birçok ülkenin teröre açıktan ya da gizliden destek verdiğini görmekteyiz.

Geçen gün Beştepe’de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile çeşitli konularda bir görüşme yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkemizdeki terörün dış destekli olduğuna da vurgu yaptı ve “Teröristlere kucak açan Almanya’nın akıbetini hiç hayırlı görmüyorum” diyerek Almanya’nın teröristlere çanak tutuğunu dile getirdi.

Bilindiği Almanya FETÖ’cü savcıları iade etmiyor. Almanya’ya PKK’yla, FETÖ ile, IŞİD ve ırkçı örgütlerle mücadele etmediği de yine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından dile getiriliyor. Erdoğan “Küresel terör örgütleri ile mücadele etmek yerine başka ülkelerin milli güvenlik hassasiyetlerini hiçe sayarak teröristlere kucak açan Almanya’nın akibetini hiç de hayırlı görmüyorum” diyor.

Sorun hiç kuşkusuz sadece Almaya değil.

En büyük müttefikimiz ve dostumuz Amerika ile olan sorunlarımız da sürüyor. Özellikle Suriye ve Ortadoğu’daki gelişmelerde Amerika’nın özelikle Türkiye’nin düşmanları ve terörist gruplara karşı bizimle işbirliği yapmaya yanaşmaması da çok önemli bir sorun olarak karşımızda duruyor.

Kaldı ki, Amerika da terörist gruplara desteğiniz sürdürüyor.

Amerika ve Almanya’nın kuyruğuna takılan diğer ülkelerden fazla söz etmeye gerek görmüyoruz. Dış güçler, neredeyse terör belası ile bizi boğmaya çalışıyorlar, bu artık giderek daha açık biçimde görülmeye başlandı.

Washington Post, Amerika yönetimine yakın ve bir noktada yönetimin sözcüsü gibi yayın yapan bir gazete olarak dikkat çekiyor. Geçenlerde Washington Post Gazetesi’nde bir makale yayınlandı. Makalede Başkan Obama’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a terör örgütü YPG’nin Rakka harekâtına katılacağını ve nihai kararın alındığını söylediği ifade ediliyor.

Türkiye’nin hassasiyetleri haber doğru ise bu şekilde Amerika tarafından yine gözetlenmemiştir.

Amerika, bir terör örgütü ile Türk askerinin Rakka hareketını birlikte yapmasının önünü açarak Türkiye’yi terör örgütü ile eş değer saymaya kalkmaktadır. Bunun anlamı Amerika’nın halen terörden vaz geçmediğidir.

Konuyu biraz daha açalım:

YPG, Amerika’nın desteği altında şımarmakta ve neredeyse Türkiye’ye bile kafa tutmaya kalkmaktadır. YĞG cephesinden yapılan küstah açıklamalarda “Rakka’yı DEAŞ’ın elinden geri alma operasyonunda Türkiye’nin herhangi bir konuda rol almasını istemiyoruz” deniliyor.

İşin özeti şu:

Amerika, yanı başımızda teröre doğrudan destek vererek yeni bir terör devleti oluşturmak istiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ da oynanmakta olan bu oyunu görüyor ve açıklamalarında “Türkiye’nin karşısında yeni bir terör devleti oluşturmaya çalışıyorlar. Türkiye’nin böyle bir devlete izni olmayacaktır” diyor.

Şimdi bütün bu gelişmeleri alt alta koyup topladığımızda ortaya şöyle bir tablonun çıktığını görüyoruz:

Türkiye, terör örgütleri ile iyice köşeye sıkıştırılıp, bölünüp parçalanmaya çalışılıyor. Bunun öncülüğünü de ne acıdır ki Türkiye’ye çok yakın Amerika ve Almanya elele vererek birlikte yapıyorlar. Bölgede haritaların değiştirilmesi de dış ülkelerin masasında bulunuyor. Böylesine sıkıntılı bir durumdan nasıl aydınlığa çıkacağız bunun da çok iyi hesap edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Çünkü kavgalı olmadığımız ülke kalmadı.

Rusya ile aramızda buzlar erimeye başladı ama bu ülkeye de ne kadar güvenilir bunun da tartışılması gerekiyor. Rusya, bölgedeki çıkarları nedeni ile Türkiye ile iyi ilişkiler içine girdi, bunun uçunun açık olmadığını da görmeliyiz.

İran konusu ayrıca bir başka sorun olarak değerlendirilmelidir. Bölgede Şii nüfuzunun yayılmasında İran pusuda bekliyor ve bu kapı da mezhep çatışmaları konusunda ayrı bir tehlike olarak görülüyor.

Bunların nedenleri hiç kuşkusuz var ve bu konuları bir başka yazımızda gündeme taşıyacağız.

Halen Suriye’de bir cephe açtık, burada ortaya nasıl bir sonuç çıkacak bilemiyoruz. Irak üzerine de ikinci cepheyi açmak üzereyiz. Bunlar bize ne getirir ne götürür, sonuç ne olur bunları da bilemiyoruz.

Daha açık bir ifade ile bölgede yalnızları oynamaktayız.

PKK ve IŞİD terör örgütlerinin içerideki faaliyetleri devam ediyor. Hem içeride, hem dışarıda sıkıştırılıyoruz. Turizmdeki beklentilerimiz yine hayal kırıklığı yaratıyor. Ekonomimizin de iyi olmadığını ve giderek kötüleştiğini de bunlara eklediğimizde bizi ileride çok daha sıkıntılı günlerin beklediğini söyleyebiliriz.

necdetbuluz@gmail.com