“UZUN SÜRE HAREKETSİZLİK TOPLARDAMAR
TIKANIKLIĞINI KOLAYLAŞTIRIYOR”
Kalbe kirli kanı getiren toplardamarın içindeki kanın pıhtılaşmasıyla oluşan klinik tablonun
toplardamar tıkanıklığı rahatsızlığı olarak karşımıza çıktığını belirten Medical Park Antalya Kalp
Hastanesi Direktörü Prof. Dr. Hüseyin Okutan, “Pıhtılaşmaya eğilimli bir genetik yapı toplardamar
tıkanıklığının görülme sıklığını arttırmaktadır” dedi.
Geçirilen ağır ameliyatların, kazalar sonucu büyük kemiklerin kırılmasının, uzun süre hareketsiz
kalmanın, toplardamar tıkanıklığını kolaylaştırdığının altını çizen Prof. Dr. Okutan kullanılan bazı
hormon ilaçlarının da tıkanmaya neden olabileceğine vurgu yaptı.
“RİSK FAKTÖRLERİ OLANLAR ÖNCEDEN ÖNLEM ALMALI”
Toplardamar tıkanıklığının toplumda görülme sıklığı hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Okutan, “Bu
rahatsızlığın risk faktörleri ne kadar bir arada bulunursa görülme sıklığı da o kadar artmaktadır.
Pıhtılaşma bozukluğu olan, hormon ilaçları kullanan, fazla kilolu, hareketsiz insanlarda daha sık
görülmektedir. Bu risk faktörlerini bulunduran insanların geçirecekleri ameliyatlarda bile toplardamar
tıkanıklığı oluşabilmektedir. Bu nedenle bu hastaların ameliyatlarında bile toplardamar tıkanıklığı
olmasın diye önlem almak gerekmektedir” şeklinde konuştu.
“PIHTININ ERİTİLMESİ İÇİN PEK ÇOK YÖNTEM MEVCUT”
İlaçlı tedavide tıkanmanın ilerlemesini önlemenin ilk hedef olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr.
Okutan, “Daha sonra mevcut pıhtı, ilaçlarla eritilmeye çalışılır. Ameliyatla pıhtının boşaltılması,
pıhtının emilerek ya da parçalanarak o bölgeden uzaklaştırılması yöntemleri de kullanılır. Yeni bir
yöntem de, bir ultrason ve doppler yardımıyla tıkalı damarın içine bir kateter yerleştirilmesidir. Bu
kateterden verilen pıhtı eritici ilaç ve ultrason dalgaları yardımıyla pıhtıyı parçalamak mümkün
olabilir. Yine mikromotorlarla pıhtıyı parçalayıp bu parçaların dışarıya emilmesi de başka bir
yöntemdir” dedi.
“ERKEN MÜDAHALE BAŞARI ORANINI ARTTIRIYOR”
Bu yöntemlerin tüm toplardamar hastalarına uygulanıp uygulanmayacağı hakkında da konuşan Prof.
Dr. Okutan, “İlk 15 gün içerisindeki tıkanıklıkların, ultrason dalgalarıyla hareketlendirilip pıhtı eritici
ilaçla tedavi etmek uygundur. Önceden gelişmiş tıkanıklıklardaysa, mikromotorlarla pıhtıyı
parçalamak daha kolay olabilir. Bir kesi uygulanmadığı için yara iyileşmesi ve enfeksiyon sorunu
olmamaktadır. Ne kadar erken müdahale edilirse o kadar başarı artmaktadır. Erken uygulandığında
başarı oranları yüzde 90’a kadar ulaşmaktadır” diye konuştu.
“SEYAHATLERDE MOLA VERİN VE SIK SIK YÜRÜYÜN”
Toplardamar tıkanıklıklarından korunmak için yapılması gerekenler konusundaysa Prof. Dr. Okutan
şunları söyledi: “Hareketsiz kalmak bu riski arttırmaktadır. Uçak, otobüs veya otomobil seyahatlerinde
mümkün olduğu kadar sık aralıklarla yürümek önemlidir. Pıhtılaşmayı kolaylaştıracak ilaçlar
kullanıyorsak daha da dikkatli olmamız gerekmektedir. Beslenmenin bu konuya etkisi olduğu
bilinmiyor. Ancak spor yapmak ve hareketli olmak önemli. Spor yaralanmaları ve buna bağlı
hareketsizlik de tıkanmayı kolaylaştırabilmektedir. Bir de tıkanma olmuşsa tekrarlama oranı hiç
tıkanma olmamış hastalara göre yüksektir.”