Güvenpark’taki anıtın kolu kanadı kırıldı
Güvenparktaki Güven anıtı tahrip edildi
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Sıhhiye’de bulanan Mareşal Atatürk Anıtı’nın ardından Güvenpark’ta bulunan Güven anıtının rölyeflerinin ve heykellerinin de zarar gördüğünü bildirdi
Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Güvenlik Anıtı’nın ön bölümünde bulunan heykellerden birinin ayağında orta büyüklükte bir deliğin bulunduğunu arka tarafta yer alan rölyeflerde bulunan heykellerden birinin de kolunun kırıldığını söyledi.
Candan “Cumhuriyet Dönemi anıtlarına ve Atatürk heykellerine öfke dinmiyor? Büyükşehir Belediyesi ve Koruma Kurulu ne iş yapa? Kültür Bakanlığı bu ülkenin kültürünü böyle mi koruyor? Bu kadar güvenlikli bir alanda güven anıtı yara alıyorsa, bunun ne anlama geldiği ortadadır. Yetkilileri göreve davet ediyoruz” diye konuştu.
Güvenlikli bir yerde nasıl zarar verilebiliyor?
”Neredeyse her gün kentteki heykeller, simge yapılar ve anıtlarla ilgili tahribat, yıkım, kayıp haberleri alıyoruz. Cumhuriyete öfkenin anıtlara heykele ve sanata yansıyan sistematik bir saldırı haline gelen bu durum karşısındaki vurdumduymazlık, görevlerini yerine getiremeyen yöneticiler, bu ülkenin kültürünü koruyamıyorlar” diyen Candan sözlerine şöyle devam etti:
“Cumhuriyet’e olan öfkenin yapılı çevreden anıtlara ve heykellere yansımasının bir örneğiyle daha karşılaşıyoruz. Bundan önce Sıhhiye’de bulunan Mareşal Atatürk Anıtı’nın bronz çelenkleri kırılmıştı. Şimdi de Ankara’nın simgelerinden olan Güvenlik Anıtı’nın Bakanlıklar semtine bakan yönünde ise; Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nda ve inkılap hareketlerinde beraber bulunduğu arkadaşlarının rölyeflerinden birinin kolunun bir bölümü kırılmış. Kızılay’a bakan yönünde ise güveni temsil eden bir sopayı eline alan kuvvetli genç erkek heykellerinden birinin ayağında orta büyüklükte bir delik görülüyor. Çok sayıda güvenlik görevlisi olan ve hemen polis noktasının yanında bulunan bir meydanda nasıl oluyor da bu anıta zarar verilebiliyor?”
“Hayat damarlarımızı yok etmeye çalışıyorlar”
Candan, anıttaki tahribatın giderilmesi için Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerini göreve davet ederek Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözünü hatırlattı.
Candan, ”Hayat damarlarımızı yok etmeye çalışıyorlar. Cumhuriyetin sanatsal ve anıtsal değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Anıttaki tahribatın biran önce giderilmesi sorumluların bulunarak cezalandırılması için yetkileri göreve çağırıyoruz. Gözünüzün önünde bir anıt tahrip ediliyor. Yöneticiler ne iş yapıyor?” dedi.
Güvenlik Anıtı Cumhuriyete olan güveninin simgesidir
Anıtın özgünlüğü ve tarihselliği ile 1.Derece kentsel ve doğal sit alanı içerisinde olan kültür varlığı olarak tescilli bir anıt olduğuna da dikkat çeken Candan, ”Güvenlik Anıtı Cumhuriyete olan güveninin simgesidir. Kültür Bakanlığına ve Büyükşehir Belediyesine resmi yazı ile anıtın onarımının ve bakımının yapılması için resmi yazı gönderdik..Sürecin her aşaması takibimizde.Ya herkes görevini yapacak yada yapacak…. Zafer anıtının çelenklerinin biran önce tamir edilerek, anıta monte edilmesi, Güven Anıtı’nın onarımının yapılması sürecinde sıkı takipçiyiz” diye konuştu.
Simge anıt 1935 te yapıldı
Candan anıtla ilgili şu bilgileri verdi:
“1935 yılında yapılan anıt Türk emniyet güçlerine yani polis ve jandarmaya atfedilmiştir. Park alanı ve havuzlarla çevrili bu anıt Clemens Holzmeister tarafından tasarlanmış olup Avusturyalı Anton Hanak (ön kabartmalar) tarafından yapılmıştır. Hanak’ın ani ölümünden sonra çalışmalara heykeltraş Josef Thorak (arka yüzdeki kabartmalar) devam etmiştir. Anıtın Kızılay’a bakan yönünde, güveni temsil eden kuvvetli genç erkek heykelleri yer almıştır. Bu heykellerin altında Atatürk’ün “Türk, Öğün, Çalış, Güven” sözleri tunç harflerle yazılmıştır. Bu yazının sağında, Türk polisinin ve jandarmasının halka olan yardımlarını gösteren çeşitli kabartmalar yer alır. Anıtın Bakanlıklar semtine bakan yönünde ise; Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nda ve inkılap hareketlerinde beraber bulunduğu arkadaşları belirtilmektedir. Heykellerin altında anıtın yapılış tarihi olan 1935 yılı Romen rakamları ile yazılıdır. Sağ tarafta insan zekasını betimleyen, sol tarafta ise çiftçinin tarım çalışmalarını gösteren kabartmalar yer almıştır. Bronzdan yapılan heykeller Avusturya’da Viyana Erdberg dökümhanesinde gerçekleştirilmiştir. Mamak taşı kullanılan kaide üzerindeki kabartmalar Türkiye’de yapılmıştır. Anıtın taş kısımlarında Franz Wirt, Triberer ve Anton Hanak’ın diğer öğrencileri ile Türk ustaları çalışmıştır. Anton Hanak tarafından başlanan anıt Hanak’ın 6 Ocak 1934 yılında ölümü üzerine anıtı tamamlama işi verilen Joseph Thorak tarafından 1935 yılında tamamlanmıştır. Anıtın kaidesi 37 metre uzunluğu, orta blok 8 metre, yan kanatlar 2 metre, bronz figürlerin boyu 6 metredir.”