CHP, yüksek yargı düzenlemesinin iptali için Anayasa Mahkemesine (AYM) başvurdu.
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun iptali için saat bugün saat 12.00’de Anayasa Mahkemesine başvurduklarını söyledi.
Gök, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, yaklaşık 5 gündür TBMM’de sabahlara kadar çalışılarak, “iktidarın yangından mal kaçırır gibi kendi siyasal amacına dönük olarak Danıştay ve Yargıtay üyelerinin sıfırlanmasına, sıfırlandıktan sonra tekrar atanmalarına ilişkin kanunu dün gece yasalaştırdığı” ifade etti.
Levent Gök, “Ülkenin kan gölüne döndüğü bir anda başka dünya ülkelerinde Türkiye ile ilgili yaslar tutulurken, Avrupa kupa maçlarında Atatürk Havalimanı’nda gerçekleşen saldırıyla ilgili bir dakikalık saygı duruşunda bulunurken, Meclis, İstanbul’da ölen 44 yurttaşın yasını tutmamış, iktidarın çabalarıyla bu yasın tutulması dahi engellenmiş ve iktidarın kendisine göre oluşturacağı bir yargı düzeninin sağlanması açısından hukuka, anayasal düzenimize, dünyadaki tüm evrensel hukuk kurallarına aykırı olarak bir kanun çıkartılmıştır” diye konuştu.
Gök, şöyle devam etti:
“Ancak iktidar partisi, şaşalı törenlerle bir bayram sevincini yaşayan törenlerde bulunmayı ihmal etmemiştir. Yazıktır, Türkiye nereye gidiyor Türkiye tüm bu değerlerinden uzak mıdır Türkiye kendi insanının yasını tutamayacaksa, kendi insanının ölümüne saygı duymayacaksa ne zaman Türkiye kendine gelecektir İşte bu çerçeve içerisinde dahi iktidar partisi, Meclis’e böyle önemli bir terör hadisesinden sonra, alelacele getirdiği Yargıtay ve Danıştay üyeliklerini sıfırlayan kanunu çıkartmak açısından, iktidar partisi aceleci, ‘bir anda olsun bitsin, yargıyı da ele geçireyim’ mantığıyla çıkarttığı bir yasayı dün gece yasalaştırmıştır. Biz CHP olarak kanunların Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra 60 günlük süre içerisinde dava açılmasının hangi koşullarda olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu kanun daha dün gece yasalaşmıştır, Resmi Gazete’de yayınlanmamıştır, Cumhurbaşkanının onayına gidecektir. Resmi Gazete’de yayınlandıktan sonra da bu davamızı tekrar açacağız.”
Gök, “Kanun daha Resmi Gazete’de yayımlanmadan açtığımız bu başvuruyla Türkiye’de iktidar partisinin anayasanın başlangıç kısmında bulunan kuvvetler ayrılığına, ikinci maddesinde tarif edilen hukuk devletine çok ağır bir fonksiyon gaspında bulunduğu gerekçesiyle dün Meclis’ten çıkartılan bu yasanın ağır bir şekilde sakat bir yasa olduğunu ve yoklukla malul olduğu gerekçesiyle şu anda Anayasa Mahkemesine başvurmuş bulunuyoruz” dedi.
“YAPILAN İŞTE BİR KAMU YARARI YOKTUR”
İktidar partisinin yürütme gücüyle yasama üzerinde oluşturduğu vesayetçi anlayışla yargıyı tanzim etmekte olduğunu iddia eden CHP Grup Başkanvekili Gök, anayasaya göre kuvvetler ayrılığı bulunduğunu, yasama yürütme ve yargının fonksiyonlarının ayrı olduğunu söyledi.
“Şu anda yasama organı bir fonksiyon gaspıyla yargıya müdahalede bulunmaktadır.” diyen Gök, “Görev yapan tüm Danıştay ve Yargıtay üyelerinin tamamının görevi sona erdirilmektedir. Ondan sonra göreve gelecekleri belirleyecek olan da iktidar partisidir ve o isimler şu anda Adalet Bakanı’nın cebinde bulunmaktadır. Dolayısıyla yapılan işte bir kamu yararı yoktur. İktidarın özel bir amacı özel bir saiki vardır” şeklinde konuştu.
Gök, yasaların iktidarların özel amaçlarına göre hazırlanamayacağını, kamu yararı ilkesine göre hazırlanması gerektiğini dile getirerek, mahkemelerin bağımsızlığının, hakimlik teminatının yerle bir edildiğini savundu. Gök, “Bir liyakat mesleği olan, kariyer mesleği olan yüksek yargının bu unvanlarına son verilmiş, Danıştay ve Yargıtay üyelerinin tecrübeli birikimli hakimlerinin görevlerine son veren bir yasa düzenlemesi kabul edilmiştir” ifadelerini kullandı.
Yargıtay ve Danıştay’dan sonra sıranın Anayasa Mahkemesine geleceğini ileri süren Gök, CHP olarak hazırladıkları çok kapsamlı gerekçede, “öncelikle bu kanunun yok hükmünde olduğu ve ayrıca şekil bakımından da fonksiyon gaspını içerdiği, kamu yararı ilkesinin gözetilmediğini, iktidarın gizli bir ajandasında gizli bir isteğiyle çıktığını, mahkemelerin bağımsızlığını ve hakimlik teminatını yerle bir ettiğini, Türkiye’nin hukuk devleti olması ilkesinden hızla uzaklaşmasına olanak tanıyacağı gerekçeleriyle Anayasa Mahkemesine başvurduklarını” kaydetti.
Başvuru dilekçesinde, öncelikli olarak Danıştay ve Yargıtay üyeliklerinin görevlerinin sona erdirilmesine ilişkin maddeleri Anayasa Mahkemesine taşıdıklarını ifade eden Gök, “Bunu yürütmenin yasama eliyle yasamada oluşturduğu bir vesayetçi anlayışla yargıya müdahalesi olarak görüyoruz. Anayasa Mahkemesi, kanun Resmi Gazete’de yayımlanmasa dahi bu kanunla ilgili olarak ‘yok hükmünde olduğu kararını vermek durumundadır’ diye düşünüyoruz. Anayasa Mahkemesinin dilekçemizi acilen görüşmelerini kendilerinden beklediğimizi ifade etmek istiyoruz. Bu CHP’nin meselesi değildir, bu Türkiye’nin meselesidir. Yargının bağımsızlığı için uğraşıyoruz” diye konuştu.
Türk milleti adına “bağımsız yargı” talep ettiklerini kaydeden Gök, “Bağımsız yargıyı gerçekleştirmek için CHP olarak iktidar partisiyle gerekli anayasal değişiklikleri yapmaya hazırız, ama böyle terör ortamının yarattığı bir yas ortamı içerisinde dahi iktidar partisinin gözünün bir şeyi görmediğini görüyoruz” dedi.
Gök, Anayasa Mahkemesi’nin üzerinde tarihi bir sorumluluk olduğunu, bu kanun Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra da yine aynı konuda başvurularını yapacaklarını söyledi.
Kanun, Yargıtay ve Danıştay’da önemli değişiklikler yapıyor.
Kanuna göre, Danıştay daire sayısı en geç 3 yılda 17’den 10’a düşürülecek. Danıştay üyeleri 12 yıl için seçilecek, bir kişi iki defa Danıştay üyesi olamayacak.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Danıştay üyelerinin üyelikleri sona erecek ancak vekalet edenler hariç Danıştay Başkanı, başsavcısı, başkanvekilinin üyelikleri devam edecek.
Yargıtay daire sayısı 46’dan 24’e düşecek. Yargıtay üyeleri 12 yıl için seçilecek. Bir üye, iki kez Yargıtay üyesi olamayacak.
Terör davaları, il merkezlerindeki ağır ceza mahkemelerinde görülecek.
Kayyum atanan şirketlerin yönetim organı ile ortaklık payları idare yetkileri de kayyuma devredilecek. Kayyumların görevleriyle ilgili tazminat davaları devlet aleyhine açılacak. Devlet, ödediği tazminatı görevini kötüye kullanan kayyumlara rücu edecek.
Adalet Bakanlığı’nın teklifi ve HSYK’nın kararıyla bir yıllık staj süresini tamamlayan hakim ve savcı adayları, mesleğe kabul edilmeleri halinde, 5 yıl süreyle bu göreve atanabilecek.