Türkiye ‘de gazetecilik yapmak gerçekten zor.Yok yok hemen Basının Özgür olmamasından değil bu zorluk.O zaten son yılların en büyük sorunu. Basını Özgür olmayan ülkeler arasında çok yakında birinci olacağız,O görünen bir gerçek.
Bizim bahsetmek istediğimiz zorluk, olayların hızına yetişememizden kaynaklanıyor.Aman Allah ım bu nasıl bir hız.Bu nasıl bir gündem.Anında manşetlerin değiştiği bir başka ülke var mı henüz ben bilmiyorum,duymadım,görmedim.
Bir gün önce Başbakan olan kişi bir dakika içinde toz duman olup kaybolabiliyor.
Adliyede davası görülen bir gazeteci Adliye bahçesinde bütün milletin gözü önünde bir tetikçi tarafından silahlı saldırıya uğrayabiliyor.
Günlerdir IŞİD in roketleri altında yaşamaya çalışan bir şehir halkı yetkililere can güvenliklerinin sağlanması için seslerini ve feryatlarını duyurabilmek adına gazetelere ilan vermek zorunda bırakılıyor.
Düşünebiliyormusunuz seçim le 5 ay önce 4 yıllığına % 50 ya yakın bir oy alarak tek başına iktidara gelen bir partinin genel başkanı bir anda görevini bırakacağını açıklayabiliyor.Hem de ülkede kan gövdeyi götürürken.
Neler oluyor ? diye vatandaşlar birbirine sorarken bir iki kişiden başka gerçek anlamda nelerin olduğunu dahi bilmiyor.
Ama rivayetler muhtelif.Herkes 1923 ten beri Cumhuriyet ve Demokrasi ile yönetilen bir ülkede son 14 yılda iktidara gelen bir partinin süratle mevcut düzeni değiştirmeye çalışmasından ve tek adamlık bir sistem getirmek için Cumhuriyetin ve Toplumun bütün değerlerini ayaklar altına almak istemesinden kaynaklandığını çok iyi biliyor.
Hedeflerinin 2023 e kadar bu laik düzeni yıkmak olduğunu ,yerine dindar bir sistem getirmek istediklerini en yetkili makamlardaki ağızları tarafından açıklanıyor.
Anayasayı niçin değiştirmek istediklerini gizlemiyorlar bile.Özellikle bir yolunu bulup ilk 4 maddeden kurtulmak istedikleri aşikar.
Yeterki halkın kendilerine desteği sürsün böyle…
Yani anlayacağınız ”yıkım ekibi”görevinin başında..
5