Prof. Dr. Hakan Bozcuk:
“TANI SONRASINDA
TEDAVİ İÇİN BEKLEMEYİN”
Kanser tanısı konulduktan sonra tedaviye erken dönemde başlamanın önemli olduğunun altını
çizen Prof. Dr. Hakan Bozcuk, “Bilimsel olarak tedavinin zamanında başlamaması tedavide
direnci ya da tedaviye etkisiz yanıtı beraberinde getirebilir. Bu da hastanın ileride sağlık
açısından daha olumsuz bir süreçle karşılaşması anlamına gelebilir” ifadelerini kullandı.
Bazı kanser türlerine tedavinin erken başlanmasının olumlu sonuçlar doğurduğunu söyleyen
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Medikal Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Hakan
Bozcuk, “Kalın bağırsak kanserinde tedaviye başlama zamanının uzamasının hastalığın
gidişatını olumsuz etkileyebileceğinin ortaya konduğunu biliyoruz. Son dönem çalışmalar,
bazı kanserler için de benzer sonuçları gösteriyor ” dedi.
YÜZDE 13 ARTIŞ GÖZLENDİ
Amerika’da yapılan son dönem çalışmada ulusal kanser veri tabanlarındaki özellikle ağız
boşluğu, gırtlak ve boğaz kanserleri tanılı hastaların incelendiğini anlatan Prof. Dr. Bozcuk,
“Araştırıcılar; tanıdan tedavi başlangıcına kadar geçen sürenin uzunluğunun, bu hastaların
yaşam sürelerine etki edip etmediğini inceledi. Analizde, 52 bine yakın hastanın bilgisi
kullanıldı. 2 ay sonrasında tedaviye başlayan hastaların, teşhisin ardından 1 aydan daha kısa
sürede tedaviye başlayan hastalara göre tedavi sonrasında vefat risklerinin yaklaşık yüzde 13
“HER HASTA OLUMSUZ OLARAK ETKİLENMEKTE”
Amerikan Sağlık Sistemi için hastaların yaklaşık 4’te 1’inin tedaviye başlama zamanının 46
günden daha uzun olduğunun veri tabanlarıyla ortaya konulduğunu ifade eden Prof. Dr.
Bozcuk, “Gerçekte tedavi zamanının uzamasının hastalığın gidişatıyla ilişkisi her kanser
evresi için görülmekteydi. Yani bu durum uzamış tedavi süresinden ister geç ister erken evre
olsun her hasta olumsuz olarak etkilenmekteydi. Benzeri şekilde baş-boyun kanserlerinde
tedavi gecikmesinden olumsuz etkilendiği bulundu” diye konuştu.
“GEÇ KALINAN TEDAVİ ETKİSİZ YANITI BERABERİNDE GETİREBİLİR”
Kanser tanısı konulduktan sonra tedaviye erken dönemde başlamanın önemli olduğunun altını
çizen Prof. Dr. Bozcuk, “Psikolojik olarak hastalarımız zaten böyle bir tanı ertesinde
olabilecek en erken sürede hastalıkla savaşma arzusundadır. Bilimsel olarak tedavinin
zamanında başlamaması tedavide direnci ya da tedaviye etkisiz yanıtı beraberinde getirebilir.
Bu da hastanın ileride sağlık açısından daha olumsuz bir süreçle karşılaşması anlamına
gelebilir” ifadelerini kullandı.
“BİLİMSEL ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR”
Farklı evrelerde farklı kanserler için benzeri ön bulguların mevcut olduğunu belirten Prof. Dr.
Bozcuk, “Kalın bağırsak kanserinde ameliyat sonrasında koruyucu kemoterapi verilene kadar
geçen zaman önemli ancak her kanser türünde aynı ilişkiyi göstermiş değiliz. Akciğer
kanseriyle ilgili veriler şu an bunun geçerli olmadığını gösteriyor. Standart tedavi almış
hastalarda birbirine benzer özellik gösteren hastalarda tedavi gecikmesi sağ kalımı etkiliyor
olabilir. Bu konuda yapılacak daha ileri bilimsel çalışmalar bu konuya ışık tutacaktır” dedi.
“ŞİKÂYETİNİZ VARSA VAKİT KAYBETMEYİN”
Kanser şüphesi yaratabilecek şikâyetlerin varlığında nitelikli bir sağlık kuruluşuna
başvurmanın son derece önem taşıdığının altını çizen Prof. Dr. Bozcuk şöyle devam etti:
“Kanser tanısı konulduktan sonra, etkin tedavinin biran önce başlaması adına çaba içinde
olmak gerekir. Bu tür tedavilerin en uygun ve zamanında yapılabilmesi için de kanserin bir
ekip tarafından tedavi edildiği kanser merkezlerinde tedavilerin verilmesinin zorunlu olduğu
gerçeği bu verilerle de bir kere daha ortaya konmuş olmaktadır.”