Kitlelerin umudu olabilmek…

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) cephesinde önemli değişikliklere neden olabileceğini sandığımız muhalefet rüzgârının etkilerini görebilmek amacı ile bazı gözlemlerimiz oldu. Genel Başkan adaylarından Meral Akşener’in Eskişehir’deki gezisinin bir kısmını izleme fırsatını yakaladık. Buradaki bazı izlenimlerimizi de sizlerle paylaşalım.

Eskişehir girişinde yerel medyadaki bazı arkadaşlarla buluştuk. Atatürk Spor Salonu’ndaki toplantıya katıldık. Bir miting havasında geçen bu toplantı kitlelerin gerçek anlamda bir umut peşinde koştuğu mesajını vermesi bakımından önemsenmelidir.

Nedenine gelince:

Elinde Türk bayrağı, göğsünde Bozkurt rozeti taşıyan bir bayan MHP’linin şu sözleri sanırız çok şeyleri ortaya dökmektedir:

“Biz, seçimlerde bize en yakın parti olarak, umut olarak gördüğümüz AK Parti’ye oy verdik. Çıkış yolumuz yoktu, partimizden iktidar olabilecek umudumuz tükenmişti. Şimdi, görüyorsunuz rüzgâr bizim yöne doğru esmeye başladı. Bizim partimizi umut olabilecek, ayağa kaldıracağına inandığımız genç ve dinamik kadrolarım iş başına gelmesi için ortadaki sorunun çözüleceğine inanıyoruz. Meral Hanım eğer partimizin Genel Başkanı olursa hiç kimse merak etmesin, bu parti sadece Bozkurtlardan değil, başka kitlelerden de oy alabilecek kapasiteye kavuşacaktır. Bu partide artık değişimin şart olduğu görülmüştür.”

Kim ne derse desin bir siyasi parti, lideri ve kadroları ile duruşu ve projeleri ile iktidara kilitlenebilmelidir. MHP’deki bu rüzgâr, işte kitlelere bu umdu aşılıyor.

Hiç şüphesiz bu umut, sadece MHP tabanını kapsamıyor. Bunu da MHPli olmadığını söyleyen, ancak Atatürk Spor Salonu’na gelerek Akşener’i dinleyen bir Eskişehirliden dinleyelim:

“ Bizim kökenimiz Demokrat Parti’dir. Her dönem seçimlerde istikradan yana tavır aldık. Bu istikrarı da bize AK Parti kadrolarının sağlayabileceğini düşündük. Çünkü diğer partilere baktığımızda dağınıklığı, istikrarsızlığı görüyorduk. Kökenimize yakınlığı nedeni ile de seçimlerde oylarımızı AK Parti’ye verdik. Eğer, bizim için umut olabilecek, iktidar olabilecek, toplumun sorunlarını çözmeye gücü yetebilecek bir sağ parti olsaydı, kesinlikle AK Parti’ye oy vermezdik. Şimdi, MHP kanadındaki hareketlilik bize bu umudu vermeye başladı. Sadece ben değil, benim gibi düşünen kitlelerin de aynı görüşte olduğunu söylemliyim.”

Siyaset “iddia” işidir. Siyasi partilerin hedefi de” iktidar” olabilmektir. Bizim görebildiğimiz kadarı ile Meral Akşener hem “iddia”, hem de “iktidar” olabilme yolunda son derece kendisinden emin görünüyor. Partililerle yaptığı toplantıda söylediği şu sözleri de bunu zaten bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor:

“Türk milleti bizi göreve çağırıyor, bize fırsat tanımak istiyor. Bunu geri çevirmek olmaz. Onların güvenini boşa çıkartmak da olmaz. Biz sadece MHP’nin Genel Başkanlığını kazanmayacağız. Milletimizin gönlüne yüreğine gireceğiz. Onlara hizmet etmenin onurunu yaşayacağız. Allah bunu nasip edecek. Başbakan olacağım.”

AK Parti iktidarından umudunu kesen çok büyük kitleler var. Bugün dikkat edilecek olursa MHP’deki küskünler, kırgınlar, partiden umudunu kesenlerin adresi seçimlerde AK Parti oldu. Doğruyol Partisi ile ANAP’tan da AK Parti önemli oy aldı. Gezdiğimiz il ve ilçelerde, görüştüğümüz partililer bunu da söylemekten kaçınmıyor. “Eğer, bizim için umut olabilecek bir parti olsa, oylarımızı oraya akıtacağız ama böyle bir parti yok” diyorlar.

Eskişehir’de bu tabloyu biraz daha yakından gördük. Kendileri ile görüştüğümüz insanlardan da bu sözleri duyduk.

İşte bu nedenle Milliyetçi Hareket Partisi içinde başlayan değişim rüzgârlarının kitleler için bir umut olmaya başladığını görmekteyiz.

Özetle şunu söyleyebiliriz:

MHP’de esen değişim rüzgârları sadece Milliyetçi Hareket’ten değil, diğer kitlelerden de destek alıyor. Bu hareketin halka halka tüm yurda dağılabileceğini şimdiden görüyoruz. Bize de ulaşan bazı mail ve açıklamalar, MHP’deki değişimden sonra partiye çok büyük katılımların ve desteğin gelebileceğini göstermesi bakımından çok daha büyük önem taşıyor.

Açıkça ifade etmemiz gerekirse, Milliyetçi Hareket Partisi uzun yıllar sonra çok önemli bir fırsatı yakalamıştır. Eğer, bu fırsat iyi değerlendirilir, partide birlik ve bütünlük sağlanabilir ve MHP kitleleri kucaklayabilecek bir parti konumuna taşınırsa, en kısa zamanda iktidarı kucaklaması da kaçınılmaz olacaktır. Bunun ayak seslerini duyar gibiyiz.

Sağ kanatta umut bulamayıp, AK Parti’ye kayan çeşitli partililerin şu anda MHP’nin “umut kapısı” haline gelmiş olduğunu da görmekteyiz. Bu önemli bir fırsattır ve bunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Muhalefetten umudunu yitirenlerin adresinin MHP olacağının da görüldüğünün altını çizelim.

Partideki değişimde kimin Genel Başkan olacağına delegeler karar verecektir. Bu konuda Genel Başkanlığa aday olacağını söyleyenlerin, verilecek karar ve seçim sonrasına saygı duyacaklarını ve tek bir lider etrafında bütünleşeceklerini söylemeleri de seçim sonrası partide sıkıntıların olmayacağını da gösteriyor.

Bundan sonra da fırsat buldukça, MHP Genel Başkan adaylarının gezilerini izlemeye ve bu izlenimleri de sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

necdetbuluz@gmail.com