Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti’nin Afyonkarahisar’da yapılan 24. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın açılışında Rusya’ya sert eleştilerde bulunup, “ ‘DEAŞ’a karşı mücadele ediyorum’ diyerek Suriye hava sahasına girerek sivilleri bombalayanlar, insanlıktan nasibini almamıştır. Afganistan tecrübesinden ders almayıp, Suriye’de Suriye halkına karşı savaşa girişenler dönüp tarihe bakmak durumundadır” dedi.
Suriye’de ve Irak’ta barışın sağlanması gerektiğini belirten Davutoğlu, “ Büyük acılar yaşayan bölge halkı daha fazla uluslararası güç gösterilerinin ve menfaat hesaplarının kurbanı olmamalıdır. Batı’ya da Doğu’ya Kuzey’e de Güney’e de sözümüz birdir, çağrımız birdir; Suriye’de insanlığın ölmesine izin vermeyin. Bütün dünyanın gözü ününde insanlık sahillerde ölüyor” diye konuştu.
OPERASYONLAR SÜRECEK
Konuşmasında son dönemde dokunulmazlıkları tartışılan HDP’li vekillerine de tepki gösteren Davutoğlu şöyle devam etti:
“Bazı siyasi partilerin temsilcileri, terör örgütü sözcülüğüyle kendilerine siyasi bir güç devşireceklerini düşünüyorlarsa, yanılıyorlar. Dünyanın hiçbir ülkesinde şiddeti bu kadar savunan bir tutum kabul edileme; terör, siyasetçiler tarafından böylesine teşvik edilemez. Gün geçtikçe meşruiyetlerini yok ediyor, varlıklarını anlamsızlaştırıyorlar. Hendekleri, çukurları, barikatları savundukça o çukurlara kendileri düşecekler. Bu ülkenin kardeşliğine barikat kuramazlar. Dünyanın hiçbir ülkesinde, şiddeti bu kadar savunan bir tutum kabul edilemez. Şehirlerimizin tamamında kamu düzeni, toplumsal huzur sağlanana kadar operasyonlarımız devam edecek.
DEVLET, MİLLET İÇİN OLMALI
“Yeni anayasa, nasıl bir ülke olmak istediğimizin cevabını verecektir” diyen Davutoğlu şunları söyledi: “Yeni anayasa, milletin devlet için değil devletin millet için var olduğu anlayışla yazılmalıdır. Başkanlık sisteminin Türkiye için gerekli olduğunu sürekli dile getiriyoruz. Ancak bunun Sayın Cumhurbaşkanımızın ve makamının şahsı etrafında tartışılan bir konu haline getirilmesini, nezaketsiz bir tutum ve sağlıksız bir tartışma ortamı olarak değerlendiriyoruz. Gelin zihnimizdeki önyargılardan arınalım, konjonktürel ortamın dışına çıkalım, küçük hesaplar yapmayalım, torunlarımızın da onların torunlarının da gurur duyacağı bir anayasa yapalım. Hiç kimse Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanlığı’nın yıpratılması üzerinden siyaset yapmasın. Yıpratma çabalarının karşısında dimdik durduk, durmaya devam edeceğiz.”